Güçlü Sorularla Koçluk Görüşmesi

Güçlü Sorularla Koçluk Görüşmesi

Uygulayıcı: NLP’nin Kurucusu Richard Bandler

 

****

Richard Bandler ve John Grinder NLP (Neuro Linguistic Programıng: Duyu Dili Programlama) bilimsel yönteminin kurucusudur.

1970’li yıllarda ortaya çıkan bu yöntem; aynı zamanda koçluğun çıkış noktasını oluşturmuş, bugünün koçluk mesleğinin de temelini atmıştır. Richard Bendler ve John Grinder, özellikle güçlü sorular konusunda usta olan Milton Erickson ve Virginia Satir’in terapi süreçlerindeki çözüm odaklı sorularını modellemiş, kalıcı, etkili, derin dönüşüm sağlayan güçlü soruların koçluk dünyasına kazandırılmasına hizmet etmişlerdir.

Richard Bandler-John Grinder’ın Türkçe’ye çevrilmiş kitapları; “Değişim İçin Beyninizi Kullanın”, “Trans ve Değişim”, “Prensese Dönüşen Kurbağalar”dır. Bu kitaplarda ustaca sorulmuş koçluk sorularını, NLP ile koçluk yaklaşımının harika örneklerini, eğitim sırasında uyguladığı teknikleri nasıl uyguladığını inceleyebilir, öğretici bir deneyimin içinde kendinizi ve mesleğinizi geliştirebilirsiniz.

Aşağıda Richard Bandler tarafından gerçekleşmiş görüşme NLP ile Koçluk görüşmesinin güçlü örneklerinden biridir.

Güçlü Sorularla Koçluk Görüşmesi

D (Danışan): Biriyle kapışmak bana her zaman endişe veriyor. Biri beni bir şekilde incitirse hemen ama farklı bir şekilde davranmak, onunla tartışmak istiyorum.

Richard Bandller (RB): Kapışmanın olumsuz bir deneyim olacağını mı tahmin ediyorsun?

D: Evet, ama olmuyor. Genellikle çok daha olumlu sonuçları oluyor. Önce huzursuz duygularla başlıyor, sonra kendimi daha rahatlamış hissediyorum.

RB: Bunun sana faydası nedir?

D: Başkalarıyla kapışmak bana faydalı bir öğrenme deneyimi gibi geliyor. Her seferinde kendime daha güvenli oluyorum. Birisiyle kapışmak hoş gelmiyor tabii, sadece konuşmaya çalışmak daha iyi.

RB: Pekala, şimdi bu konuda düşünelim. Birisiyle kapışmaya hazırlandığında, tatsız bir olay yaşayacağını mı tahmin edersin?

D: Biraz ama fazla değil.

RB: Senden bunu şimdi yapmanı istesem.

D: Eee, biraz deneyelim.

RB: Bu noktada kesmek ve biraz zaman ayırmak zorundasın. Herhangi bir insanı düşün. Hazırlan ve bu deneyin ne kadar tatsız geçeceğini ve nasıl başarılı olabileceğini çıkarmaya çalış.

 

D: Seni seçtim. Seninle kapışmak zor olacak.

RB: Benimle kapışmayı aklına bile getirme. Seni biriyle kapışmaya iten ne?

D: Bütünlüğüm hasar görmüş gibi bir duygu var içimde.

RB: Hasarlı bir bütünlük…

D: Ya incinirsem? Bazen fikirlerim yüzünden hakarete uğruyorum.

RB: Niçin biriyle kapışmak zorundasın?

D: Bilmiyorum.

RB: Kapışırsan eline ne geçecek? Ne yararı var? Bütünlüğünü geri getiriyor mu?

D: Kendi başıma ayakta durabileceğim, kendimi koruduğum duygusunu veriyor.

RB: Neyden?

D: ………

RB: Birisiyle kapışmanın senin için anlamı ne?… Birisiyle fikirlerini ezerek bütünlüğüne zarar vermesi durumunda hissettiklerinin daha farklı duygular yaşatmasının ötesinde bir işlevi var mı?.. Her zaman başkalarıyla kapışmak zorunda mısın?.. Herkesle kapışır mısın?..

 

D: Hayır

RB: Kiminle kapışırsan kendini daha iyi hissedeceğini nasıl biliyorsun peki?

D: Kime az çok güveneceğimi, kimin bana zarar vereceğimi bilirim.

RB: Bu iyi bir seçim. Ama ya sana ya da fikirlerine zarar verecek kişilerle de kapışırsan?

D: Öyle insanlarla bir defa kapıştım. Tartıştığım çok oldu; ama gerçekte bir kere kapıştım.

RB: Onlarla kapışmanı gerektirecek kadar önemli ne var yaşamında? Başka bir şekilde sorayım. Senin fikirlerine zarar verirse, bu onların fikirlerini yanlış kavradıklarını mı, yoksa paylaşmadıklarını mı gösterir?

D: Tabii ki hayır. Yanlış anlama ya da katılmama hakları var. Kapışmaya, “Bunlar zırva” benzer şeyler söylediklerinde ihtiyaç duyuyorum. Duruma ya da kişiye bağlı.

RB: Evet, duruma bağlı, bu nokta çok önemli. Tabii, kapışmanın değersiz bir şey olduğunu söylüyor da değilim. Sadece, “Ne zaman kapışacağını nasıl biliyorsun?” ve “Bu süreç nasıl işliyor?” diye soruyorum. Sen dışarı çıkıp, kişisel bütünlüğüme zarar veriyor diye birini öldürür müsün?

D: Hayır.

RB: Bunu yapan bir sürü insan var. Belki de onlara senin yaptığını öğretmek daha yararlı olur. Ama henüz birisiyle kapışmanın senin gözündeki anlamını bile bilmiyorum. Örneğin bağırıp çağırır mısın, parmağını gözlerine mi sokarsın, kulaklarını mı çekersin, hatta kamyonun altına mı sürüklersin, bilmiyorumJ Bir eylem dahilinde mi kapışırsın, yoksa bu sözel bir şey mi senin için?..

D: Sözel bir şey, evet.

RB: Fakat sesini yükseltmen ya da başka şeyler yapmanın anlamını söylemedin daha. Tartışma ile kapışma arasındaki fark ne?..

D: Birisiyle kapışmak için bir aciliyet de olmalı. Gerçekten o konuda neler hissettiğimi bilmelerini istiyorum. Fikirlerimi algılaması ya da reddetmesinin bende hangi duyguları uyandırdığını bilmesini istiyorum.

RB: Tamam. Bunu acil hale getiren nedir? Anlamalarını sağlayamazsan ne olur? Sana başka bir soru yönelteyim: Fikirlerini anlayıp kötü şeyler mi söylüyorlar, yoksa önce yanlış anlıyor, sonra yanlış anladıkları için mi kötü sözler sarf ediyorlar?

D: Yapmaya çalıştığın şeyin farkındayım. Sanırım bana farklı bir perspektif kazandırmaya çalışıyorsun değil mi?

RB: Bilmiyorum, bir ipucu ver.

D: Öyle düşündüm. Evet… Hımmm… Şimdi biraz daha farklı gibi. Artık bana reddedilmek gibi gelmiyor; bana farklı bir şey anlatmaya çalışıyorlar sanki.

RB: Bilmiyorum. Burada ne yapmaya çalıştığımızın bile tam ayırdında değilim. Eğilimlerini değiştirmen henüz mümkün değil, çok erken. Sadece birkaç sözle, ben daha ne olduğunu bile anlamamışken her şey nasıl değişebilir?.. Bunun bir önemi var mı?

 

D: Hayır, ama değişti. Değişti!

RB: Önemli değil.

D: Senin söylediklerinin, nasıl konuştuğunun, hatta derdimin ne olduğunu anlayıp anlamadığının benim için bir önemi yok. Sadece söylediğin bir şey durumu değiştirdi. Sanırım bundan sonra kimseyle kapışmam.

RB: Çok sürpriz bir görüşme gösterdin.

D: Evet, konuştuğumuz konularda bir daha kapışmayı istemiyorum.

RB: Ama, şunu anlıyorum, kapışmayı isteyeceğin başka şeyler de var. Hiç olmadık zamanlarda böyle bir durumda kapışabilirsin, doğru mu?

D: Pekala, bu konuda patlayacak noktaya gelmişsem, örneğin restoranda servis kötü olursa ya da başka bir konuda yine kapışabilirim.

RB: Restorana gittiğinde iyi hizmet verilmesini sağlamanın başka yolları var mıdır acaba?..

D: Çoğu yerde iyi servis yaptırmak için iyi bir yol.

RB: İzin verirsen, başka bir soru yönelteceğim. Aslında henüz bir ilerleme kaydetmiş değilim. Bir restoranda çalışanların sana hizmet etmeden önce kendilerini çok iyi hissetmelerini, böylece sana iyi servis yapmaktan başka seçeneklerinin kalmamasını sağlayacak bir şey yaptın mı?..

D: Anlamadım, bir şeyleri kaçırmış olmalıyım.

RB: Sen bir restoranda çalışan bir garson olsaydın, varlığının farkında bile olmayan insanlara mı iyi servis verirdin, sana güzel şeyler söyleyen, iyi davranan insanlara mı iyi servis verirdin?

*****

Richard Bandler ve John Grinder NLP Kitapları: https://www.alfayayinlari.com/kisi-goster.php?kisi=108227

Yeni yazılarımızdan haberdar olmak için ABONE OL